AB destekli kredi garanti fonu Türkiye’ye geliyor

MÜBERRA TAŞÇI GÜREŞ

Hollanda Kalkınma Bankası (FMO), AB destekli risk paylaşım programı NASIRA+’yı Türkiye’ye getirmeye hazırlanıyor. Avrupa Komisyonu ve Hollanda hükümetinin MASSIF Fonu tarafından finanse edilen programın 2025’in son çeyreği itibarıyla uygulamaya konulması hedefleniyor.

Amacı krediye erişimi yetersiz kesimlere yönelik finansmanı teşvik etmek olan programın potansiyel olarak Türkiye’deki ilk uygulayıcısı FMO’nun uzun yılardır sürdürülebilir tarım başta olmak üzere birçok alanda iş birliği yaptığı Şekerbank olması planlanıyor. 2020 yılından bu yana dünya genelinde gelişmekte olan ülkelerde FMO tarafından ilk fazı uygulanan programın Türkiye’nin de yer aldığı ikinci fazı NASIRA+’ın hayata geçmesiyle kırsal bölgelerde ve özellikle tarım sektöründe finansmana erişimi sınırlı kesimlere yönelik 200 milyon Euro civarında kredi portföy garantisi sağlanabilecek. Program kapsamında kırsal bölgeler öncelikli olmak üzere tarım ve KOBİ bankacılığındaki müşteri tabanını genişletmeyi amaçlayan Şekerbank, 2024 yılı Kasım ayında FMO liderliğinde altı uluslararası finans kuruluşundan edindiği 160 milyon dolar tutarındaki krediyi son 6 ayda 10 bine yakın KOBİ ve çiftçiye ulaştırarak yaklaşık 65 bin yeni ve mevcut istihdamı destekledi.

Hollanda Kalkınma Bankası (FMO), Türkiye’de finansal kapsayıcılıkta stratejik iş ortağı olarak gördüğü Şekerbank aracılığı ile AB destekli kredi garanti programı NASIRA’yı Türkiye’deki çiftçi ve KOBİ’lerin hizmetine sunmaya hazırlanıyor. Programın ikinci fazı NASIRA+ kapsamında 200 milyon euroluk kredi portföy garanti desteğinin 2025 yılının son çeyreği itibarıyla uygulamaya geçmesi hedefleniyor. İlerleyen adımlarda Şekerbank’ın yanı sıra diğer Türk bankalarının da dahil edilmesi planlanan NASIRA+ programı ile finansmana erişimi sınırlı olan küçük çiftçiler öncelikli olmak üzere tarım değer zincirindeki mikro, küçük ve orta ölçekli işletmelere sağlanan kredi portföyüne AB destekli garanti temin edilebilecek. FMO’nun Yatırımdan Sorumlu Başkanı Huib-Jan de Ruijter ve Şekerbank Genel Müdür Aybala Şimşek Galpin, 2024 yılı Kasım ayında FMO liderliğinde altı uluslararası finans kuruluşundan Şekerbank’a temin edilen 160 milyon dolar kredinin sonuçlarına ilişkin gerçekleştirdikleri basın toplantısında, NASIRA+ programına ilişkin detayları paylaştı.

“Şekerbank’ı uzun vadeli bir iş ortağı olarak görüyoruz”

FMO Yatırımdan Sorumlu Başkanı Huib-Jan de Ruijter, Avrupa Komisyonu ve Hollanda hükümetinin MASSIF Fonu tarafından finanse edilen ve 2020 yılından bu yana Kafkasya, Orta Doğu ve Afrika’da FMO tarafından başarıyla uygulanmış olan NASIRA risk paylaşım programının ikinci fazına Türkiye’nin de dahil edilmesine yönelik çalışmalardan duydukları memnuniyetin altını çizdi. Yaklaşık 200 milyon Euro olması planlanan tahsisle Türkiye’nin programda önemli bir odak ülke olacağını söyleyen Huib-Jan de Ruijter, NASIRA+ ile finansal kuruluşların görece daha riskli ve finansmana erişimi sınırlı kesimlere kredi sağlamasının destekleneceğini vurguladı. Ruijter, “Bu program, öncelikle kırsal alanlardaki ve tarım sektöründeki küçük ölçekli müşterileri, çevresel sürdürülebilirliğe yönelik girişimleri, kadınları, gençleri ve finansmana erişimi kısıtlı kesimleri desteklemek, en çok ihtiyaç duyulan yerlerde finansal kapsayıcılığı ve ekonomik dayanıklılığı artırmak için tasarlandı. 2024 yılı sonunda aralarında Türkiye’de ilk özel sektör yatırımını yapan Japonya Uluslararası İşbirliği Ajansı (JICA)’nın da bulunduğu 6 farklı uluslararası kalkınma odaklı kuruluşunu bir araya getirerek liderlik ettiğimiz 160 milyon dolarlık sendikasyon kredisi sonrasında umuyoruz ki şimdi de Şekerbank ile iş birliğimizi NASIRA+ programı ile geliştireceğiz ve bu yeni adımdan dolayı heyecanlıyız. Şekerbank’ı uzun vadeli stratejik bir iş ortağı olarak görüyoruz. .sadece dövizle değil aynı zamanda Türk Lirası ile de teminat yapmak istiyoruz. FMO’nun dünya genelindeki en büyük ikinci ülke portföyünün Türkiye olması, Türkiye’nin potansiyeline ve ekonomisinin dayanıklılığına olan güvenimizin güçlü bir teyididir. Türkiye’deki 640 milyon Euroyu aşan portföyümüzü önümüzdeki yıllarda planlanan yatırımlarımızla 1 milyar Euroya çıkarmayı hedefliyoruz” dedi.

“KOBİ ve çiftçiye 6 milyar TL’nin üstünde finansman sağladık”

Galpin, Şekerbank’ın aktif büyüklüğünün çok ötesinde bir coğrafyayı kapsayan köklü şube ağı ve uluslararası kaynakları kırsal bölgelerdeki küçük üreticilere ve işletmelere ulaştırmadaki anahtar rolüne değindi. Galpin, uygulanan ekonomi programının sağladığı öngörülebilirliğin de desteğiyle bankanın kalkınma odaklı uluslararası finans kuruluşlarından sağladığı uzun vadeli yabancı kaynağın son bir yılda iki katına yükseldiğini belirtti. Söz konusu portföyün tamamının sosyal ve çevresel amaçlara yönelik öncelikle KOBİ ve çiftçilerin finansmanı için edinildiğini söyleyen Galpin, “FMO, kendi kaynakları ile yaptığı yatırımın yanı sıra ülkemize getirdiği yeni yatırımcılarla da hem bankamıza hem de Türkiye’ye uzun vadeli yabancı kaynak girişini destekliyor. Bankalar NASIRA kredi portföy garanti programı sayesinde finansmana erişimi sınırlı gerçek ihtiyaç sahiplerine daha fazla destek sağlayabilecek. Müşteri tabanının genişlemesine ve tabana yaygın kredi büyümesine katma değer sağlayacak NASIRA+ programı ile FMO, Türkiye’nin kapsayıcı büyümesine önemli bir yatırım yapacak. En son Kasım 2024’de gerçekleştirdiğimiz iş birliği kapsamında FMO’nun liderliğinde 6 uluslararası kalkınma kuruluşunun katılımıyla sağlanan 160 milyon dolar tutarındaki sendikasyon kredisiyle, son 6 ayda kırsal bölgeler öncelikli olmak üzere 10 bine yakın çiftçi, kadın girişimci ve KOBİ müşterimize 6,2 milyar TL’lik finansman sağladık. Böylelikle yaklaşık 65 bin civarında yeni ve mevcut istihdamı destekledik” dedi.

Öte yandan, yıl başından bu yana tarım kredilerinde sektörün 3 katına yakın büyüdüklerini de aktaran Galpin, Şekerbank’ın yüzde 72’si üç büyük metropol dışında bulunan yaygın ve köklü şube ağının yanı sıra tarım bankacılığında oldukça gelişmiş bir ürün ve kredi altyapısı bulunduğuna dikkat çekti. Galpin, NASIRA+ programı kapsamında küçük çiftçiler öncelikli olmak üzere tarım değer zincirini önceliklendireceklerini belirterek yıl başından bu yana tarım kredilerinde sektörün 3 katına yakın büyüme sağladıklarını ve sağlanan bu desteğin yüzde 95’inin üç büyük il merkezi dışındaki kırsal alanlara ulaştığını söyledi.

 

Kaynak: Ekonomim

Başa dön tuşu