Tekstil sektöründe kara bulutlar dağılmıyor

Seyok, yaptığı açıklamada, tekstil ve hazır giyim sektörünün son yıllarda artan maliyetler ve küresel talep düşüşü nedeniyle zor günler geçirdiğini belirtti.
Nisan 2025 verilerine göre, sektörde Ocak ayına kıyasla 1.270 daha az şirket faaliyet gösterirken, 20.700 kişi daha az istihdam edildi.
Seyok, “Yıllardır cari açığın kapatılmasına ve istihdama büyük katkı sağlayan sektörümüz, 2022’den bu yana kara bulutlardan kurtulamıyor. Hem iç maliyetler hem de dünya genelindeki talep daralması işletmelerimizi zorluyor” dedi.
‘Ham madde fiyatları daha yükselebilir’
Orta Doğu’daki gerginliğin sektör üzerindeki etkilerine de değinen Seyok, petrol fiyatlarındaki olası artış ve Hürmüz Boğazı’ndaki tedarik risklerinin sanayicileri endişelendirdiğini vurguladı:
“Petrol fiyatlarındaki artış ve lojistik sorunlar, hammadde maliyetlerini daha da yükseltebilir. Bu durum, zaten darboğaz yaşayan sektörümüz için ek bir yük oluşturuyor.”
AB ve ABD pazarında kayıplar
Avrupa Birliği’nin (AB) 2024’te tekstil-hazır giyim ithalatını 2 milyar dolar artırmasına rağmen, Türkiye’nin bu artıştan pay alamadığını belirten Seyok, “AB’nin çevre ve sosyal standartlarına uyum sağlamamıza rağmen, pazar payımızı koruyamadık. Çin, Bangladeş ve Pakistan bu artıştan faydalandı” ifadelerini kullandı.
ABD pazarında ise yeni ek vergiler için tanınan geçiş süresinin dolmak üzere olduğunu hatırlatan Seyok, “Cumhurbaşkanımızın NATO Zirvesi’nde Trump ile görüşmesinde gündeme gelen 100 milyar dolarlık ticaret hedefi için adımlar atılmasını bekliyoruz” dedi.
Devletten acil destek talebi
“Cari açık, istihdam ve üretimde bu kadar kritik bir sektör göz ardı edilmemeli. Küresel kriz sürecinde özel teşviklerle desteklenmeliyiz” diyen Seyok, sektörün ayakta kalabilmesi için devletin acil önlem alması gerektiğini vurgulayarak şu talepleri sıraladı:
Vergi ve sosyal güvenlik maliyetlerinin düşürülmesi,
AB ile Gümrük Birliği’nin güncellenmesi,
Dış ticaret politikalarının sektör lehine revize edilmesi.
Toplu iş sözleşmesi görüşmeleri
Son olarak, sektörde devam eden toplu iş sözleşmesi görüşmelerine değinen Seyok, “İşçi ve işveren olarak birlikte mücadele ederek, hem rekabetçiliği koruyan hem de çalışanlarımızın haklarını gözeten bir anlaşmaya varacağımıza inanıyoruz” açıklamasını yaptı.
(Kaynak: Ekonomim)