Adalar Çevresi Kritik Bir Balık Havzasına Dönüştü

Kooperatifler, STK’lar ve Adalar ve ilçelerin Kent Konseyleri, Adalar ile Kartal–Kadıköy kıyı şeridi arasında kalan deniz alanının denizel biyolojik çeşitlilik açısından kritik bir alan olduğunu belirtti. Yayımlanan bildiride, Adalar çevresinin balıkların üreme ve barınma alanı olarak güvence altına alındığı hatırlatılarak her balık sezonu öncesinde bazı endüstriyel balıkçılık lobilerinin yasağın kalkması ve gırgır avcılığı için kamuoyu oluşturma çabalarına giriştiklerine dikkat çekildi.
Bildiride, “Caddebostan sahilindeki (40° 57.684’ N – 29° 04.327’ E), Kınalıada’nın kuzeybatısındaki (40° 53.526’ N – 29° 01.014’ E), Büyükada’nın kuzeyindeki (40° 49.931’ N – 29° 07.368’ E), Sedef Adası’nın doğu ucundaki (40° 50.892’ N – 29° 09.006’ E) ve Kartal sahilindeki (40° 54.078’ N – 29° 09.456’ E) koordinat noktalarının birleştirilmesiyle oluşan hat içerisinde kalan bu bölge (Harita-104), 2012 yılından bu yana endüstriyel balıkçılığa, özellikle gırgır avcılığına kapalıdır” bilgileri aktarılarak bu yasağın Marmara Denizi’nin hassas ekosistemini ve deniz tabanını koruma amacını taşıdığı vurgulandı.
“Nesli Tehdit Altındaki Türler Yeniden Çoğaldı”
“2012’de Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren düzenleme ile Adalar çevresi balıkların üreme ve barınma alanı olarak güvence altına alınmıştır. Bu sayede lüfer, palamut, kofana gibi ekonomik değeri yüksek ve kimi dönemlerde nesli tehdit altındaki türler yeniden çoğalmış; Adalar çevresi Marmara Denizi’nin tamamı için kritik bir balık havzasına dönüşmüştür” denilen bildiride, böylelikle küçük ölçekli balıkçıların da bu gelişmeden doğrudan fayda sağladıkları, geçimlerini güvence altına alabildikleri ifade edildi.
“Bazı Endüstriyel Balıkçılık Lobileri Kamuoyu Oluşturmaya Çabalıyor”
Bununla birlikte bildiride, her balık sezonu öncesinde bazı endüstriyel balıkçılık lobilerinin “Yasak kalksın”, “Gırgır avcılığı kültürel mirastır” veya “Yasak yerel halkın zararına” gibi argümanlarla kamuoyu oluşturma çabalarına giriştiklerine dikkat çekildi.
Kamuoyuna yönelik duyuruda, “Adaları ve bu kıyıları yaşam alanı olarak benimseyen biz küçük ölçekli balıkçılar, bilim insanları ve çevreciler ve bu talepleri Marmara’ya ihanet olarak görmekte ve yasağın kesinlikle korunması gerektiğini savunmaktayız” denilerek bu konudaki kararlılıklarının şartsız ve tavizsiz olduğunun altı çizildi.
Bildiriye imza atan kooperatifler, STK’lar ve Adalar ve ilçelerin Kent Konseyleri arasında; Büyükada Su Ürünleri Kooperatifi, Burgazada Su Ürünleri Kooperatifi, Heybeliada Su Ürünleri Kooperatifi, Kınalıada Su Ürünleri Kooperatifi, Burgazada Mahalle Meclisi, Heybeliada Mahalle Meclisi, Maden Mahalle Meclisi ve Nizam Mahalle Meclisi yer aldı.