Tekstilde kriz Meclis’te I İYİ Partili Öztürk’ten 6 maddelik yol haritası

DEVA Partisi, Gelecek Partisi ve Saadet Partisi’nin Meclis’te oluşturduğu Yeni Yol Grubu tarafından Meclis Başkanlığına sunulan, tekstil sektöründe yaşanan sorunlarla ilgili Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasına ilişkin önergenin görüşmeleri genel kurulda yapıldı.

Genel Kurul’da önerge lehine konuşan İYİ Parti Denizli Milletvekili Yasin Öztürk, tekstil ve hazır giyim sektörünün Türkiye’nin sanayi hafızası, istihdam yoğunluğunun fazla olması sebebiyle de emeğin simgesi olduğunu belirterek, şunları söyledi:

‘Bu çöküş üretimi dışlayan politikaların sonucu’

“Anadolu’nun dört bir yanında yayılan üretim kültürünün taşıyıcı kolonudur ama bugün bu köklü sektör tarihinin en derin krizlerinden birini yaşamaktadır. Her geçen gün yeni bir iflas, konkordato veya kepenk kapatma haberleriyle karşılaşıyoruz ve bu acı tablo artık gizlenemiyor. Bu çöküş ne yalnızca küresel krizlerin ne de doğal ekonomik dalgalanmaların sonucudur; bu çöküş AK PARTİ’si iktidarının yıllardır uyguladığı üretimi dışlayan, ithalata bağımlı kılan, günübirlik kararlarla sanayiyi yönetmeye çalışan politikalarının bir sonucudur.”

‘İhracatçının adeta beli kırıldı’

Hazır giyim sektöründe İstanbul’dan Gaziantep’e, Bursa’dan Adana’ya kadar yüzlerce işletmenin üretimini durdurduğunu, on binlerce çalışanın işsiz kaldığını, işverenin üretimden, işçinin geleceğinden umudunu kestiğini kaydeden Öztürk, “Çünkü iktidar eliyle kur baskılanırken dövizle ham madde alımı sürmüş, enerji fiyatları katlanmış, finansmana erişim zorlaşmış, düşük kur politikasıyla ihracatçının âdeta beli kırılmıştır. Tüm bunlar bilinçli tercihleriyle büyütülmüş yapısal bir yıkımın parçasıdır.” dedi.

Öztürk, seçim bölgesi Denizli’deki manzaranın da “içler acısı” olduğunu anlattı:

‘İflaslar aynı zamanda sosyal yıkımdır’

“Yıllardır Türkiye’nin tekstil ve havlu ihracatında lokomotif görevi gören bu şehir, artık iflas haberleriyle anılır hâle gelmiştir. 2024 yılı içinde Denizli merkezli çok sayıda büyük ölçekli tekstil firması ya konkordato ilan etmiş ya da üretimini tamamen durdurmuştur; onlarca işletme kapılarına kilit vurmuş, binlerce işçi işsiz kalmıştır. Bu iflaslar sadece bir ekonomik kriz değil, aynı zamanda sosyal bir yıkımdır. Denizli Organize Sanayi Bölgesi’nde üretim kapasitesi ciddi oranda düşmüştür. Bu da gösteriyor ki AK PARTİ’sinin plansızlığı artık sadece rakamlarla değil somut çöküşlerle ölçülebilir hâle gelmiştir.”

Türkiye’nin ihracat gelirlerinin yüzde 10’unun tekstil sektöründen sağlandığını, 3 milyona yakın vatandaşın doğrudan veya dolaylı olarak sektörden geçimini sağladığını ifade eden Öztürk, “Ama iktidar bu tabloya kör, bu feryatlara sağırdır. Oysa tekstil ve hazır giyim Türkiye’nin yeniden ayağa kalkması için en uygun başlangıç noktasıdır. Çözüm yok mu? Elbette ki var ama önce samimi bir ifadeyle başlanmalı, sonra da cesur adımlar atılması gerekmektedir.” diye konuştu.

Öztürk, tekstil ve hazır giyimdeki sorunların aşılması için şu çözüm önerilerini getirdi:

  • Sektör stratejik sektör olarak ilan edilmeli,
  • KOBİ’lere uzun vadeli ve düşük faizli krediler sağlanmalı,
  • Enerji ve doğal gazda indirim teşviki uygulanmalı,
  • İhal ham maddeye vergi muafiyetleri getirilmeli,
  • Covid zamanında yapıldığı gibi kısa çalışma ödeneği yeniden devreye alınmalı,
  • Tasarım, dijitalleşme ve markalaşma desteklenmeli.

Öztürk, sözlerini şöyle tamamladı:

“Bu çöküşe sessiz kalmak yalnızca bir sektörün değil bu ülkenin üretim hafızasının yok olması anlamına gelmektedir. Bu, yalnızca fabrikaların kapanması değil umutların da kapanması demektir. Gelin, bu çağrıya kulak verelim, Türk tekstiline ve hazır giyimine sahip çıkalım, Denizli başta olmak üzere birçok ilimizde yükselen bu çığlığa, işçinin alın terine, Anadolu’nun üretim kültürüne sırtımızı dönmeyelim.”

Başa dön tuşu