Kömürün üretimdeki payı 100 yıl sonra yüzde 33’ün altına düşecek

IEA’nın öngörülerine göre, elektrik tüketimi 2026 yılında 29 bin TWh’in üzerine çıkarak yeni bir rekora ulaşacak. Bu talep artışının başlıca nedenleri arasında sanayi üretimindeki yükseliş, iklimlendirme sistemlerinin yaygınlaşması, veri merkezlerinin büyümesi ve elektrifikasyon sürecinin hız kazanması yer alıyor. Elektrik talebinin toplam enerji talebinden iki kat daha hızlı büyümesi bekleniyor.
Talep artışının üçte ikisi Asya’dan
Küresel talep artışının yüzde 60’ının Çin ve Hindistan kaynaklı olması öngörülüyor. Çin’de elektrik talebi 2024’te yüzde 7 artarken, bu oran 2025’te yüzde 5’e gerilese de 2026’da yeniden yüzde 5,7’ye çıkması bekleniyor. Hindistan’da ise bu oran 2024’te yüzde 4, 2026’da ise yüzde 6,6 olarak tahmin ediliyor. ABD’de artan veri merkezi faaliyetlerinin etkisiyle elektrik tüketimi 2025’te yüzde 2,3, 2026’da ise yüzde 2,2 artacak. Avrupa Birliği ülkelerinde ise enerji krizinin ardından toparlanma eğilimi sürüyor; bölgede 2025’te yüzde 1,1, 2026’da ise yüzde 1,5’lik bir artış bekleniyor.
Yenilenebilir kaynaklar kömürü geride bırakacak
Artan talebe paralel olarak, rüzgar ve güneş enerjisi üretimi de hızla artıyor. 2025’te rüzgar ve güneşten üretilen elektriğin 5 bin teravatsaati, 2026’da ise 6 bin teravatsaati geçeceği öngörülüyor. Bu iki kaynağın toplam üretimdeki payı 2024’te yüzde 15 iken, 2025’te yüzde 17’ye ve 2026’da yüzde 20’ye ulaşacak. 2025’teki talep artışının yüzde 90’ından fazlası güneş ve rüzgâr tarafından karşılanacak.
Bu eğilim, kömürün üretimdeki ağırlığını azaltıyor. IEA’ya göre, 2025 veya en geç 2026’da yenilenebilir kaynaklar, elektrik üretiminde kömürü geride bırakacak. Böylece kömürün payı yaklaşık 100 yıl sonra ilk kez yüzde 33’ün altına inecek. 2024’te yüzde 1,3 artan küresel kömür üretiminin, 2025’te yüzde 0,5, 2026’da ise yüzde 1,3 oranında azalması bekleniyor.
Yenilenebilir enerjideki büyümenin, emisyonlar üzerinde de olumlu etkileri olacak. IEA’nın tahminlerine göre, elektrik sektöründen kaynaklanan küresel karbon emisyonları 2025’te yatay seyredecek, 2026’da ise yüzde 1’e yakın düşüş gösterecek.
Ancak IEA, bu dönüşümün sağlıklı biçimde sürdürülebilmesi için daha esnek elektrik şebekeleri, enerji depolama çözümleri ve yenilenebilir üretimi destekleyen piyasa düzenlemelerine ihtiyaç olduğunu vurguluyor.