İstihdamın lokomotif sektörlerinde alarm!

Türkiye’nin istihdam açısından en önemli sektörleri arasında yer alan Tekstil, Hazır Giyim, Deri ve Halı sektörleri, son iki yılda ciddi istihdam kayıplarıyla karşı karşıya kaldı. Küresel dönüşümün etkileri Türkiye’de de hissedilirken, sektör temsilcileri yapısal desteklerin ve yetenek dönüşümünün zorunlu hale geldiğini belirtiyor.
1 milyon sınırının altına iniş endişe yarattı
2025 yılı Ocak ayı itibarıyla, tekstil ürünleri imalatı alanında 19 bin 231 firma, giyim eşyaları imalatı alanında 38 bin 723 firma ve deri ürünleri imalatı alanında 7 bin 317 firma faaliyet gösteriyor. Bu üç sektördeki toplam firma sayısı bir önceki yıla kıyasla yaklaşık yüzde 4 azalarak 65 bin 271’e geriledi. Aynı dönemde toplam istihdam da yüzde 6,4 oranında düşüşle 1 milyon 6 bine indi.
İstihdam kayıplarına paralel olarak sektörel kazançlarda da farklılıklar görüldü. Tekstil sektöründe ortalama günlük kazanç bin 323 TL, Hazır Giyimde bin 19 TL, Deride ise bin 86 TL olarak kaydedildi.
Üç yılda 299 bin kişilik kayıp
Son yedi yıllık verilere bakıldığında sektör istihdamı, 2022 Aralık ayında 1 milyon 304 binle zirveye ulaşmışken, 2025 Ocak ayına gelindiğinde bu rakam 298 bin 893 kişi azaldı. Üç sektörün istihdam profilinde çalışanların yüzde 55,5’inin erkek, yüzde 44,5’inin ise kadın olduğu görülüyor.
Özellikle Tekstil ve Hazır Giyim sektörlerinde istihdam, 2025 Ocak itibarıyla 63 bin kişi azalarak 944 bin 688’e düştü. Bu da sektörde son yıllarda gözlemlenen en sert düşüşlerden biri olarak kayıtlara geçti. İki sektör, 2019 yılından bu yana ilk kez 1 milyon istihdam seviyesinin altına inmiş oldu.
İşletme sayısında da gerileme
İstihdam kaybına paralel olarak işletme sayılarında da azalma yaşandı. 2023 yılında 61 binin üzerinde olan işletme sayısı, 2024 yılında 60 bine, 2025 yılında ise 57 bin 900’e düştü. Sektördeki kadın istihdam oranı ise 2025 yılı itibarıyla yüzde 45,3 olarak belirlendi. Bu durum, sektörün genç iş gücü açısından cazibesini yitirmeye başladığını gösteriyor.
El halısı dokumacılığı yok olma tehlikesiyle karşı karşıya
Türkiye’nin geleneksel üretim alanlarından biri olan el halısı dokumacılığı da büyük bir istihdam kaybı yaşıyor. İHİB’in saha araştırmasına göre, 1997–2002 yılları arasında yaklaşık 89 bin 148 olan dokuyucu sayısı, 2009–2015 döneminde 18 bin 367’ye düştü. Günümüzde bu sayının daha da azaldığı tahmin ediliyor. Dokuyucuların yaş ortalamasının 40’ın üzerinde olması, gençlerin bu mesleğe yönelmediğini gösteriyor.
Bu durum sadece ekonomik değil, aynı zamanda sosyokültürel bir sorun olarak değerlendiriliyor. El halıcılığı, kadın istihdamına katkı sağlayan, kırsal kalkınmayı destekleyen ve göçü engelleyen bir yapı sunarken, bu modelin kaybolması yerel ekonomilerde gelir kaybı ve ihracat potansiyelinde düşüş gibi sonuçlar doğuruyor.
Yapısal çözümler gündemde
Sektör temsilcileri, özellikle dokuma alanında çalışanların sosyal haklarının güvence altına alınması gerektiğini belirtiyor. SGK primlerinin devlet tarafından karşılanması, bu mesleğe olan ilgiyi artıracak ve kayıt dışı istihdamı azaltacak adımlar arasında sayılıyor.
Ayrıca el halısına özel üretim bölgeleri kurulması, bu alanların modernize edilerek yüksek katma değerli üretim üslerine dönüştürülmesi, mesleğin sürdürülebilirliği açısından büyük önem taşıyor. Meslek liselerinde halı-kilim dokuma bölümlerinin açılması ve güçlendirilmesi de öneriler arasında yer alıyor.
(Kaynak: İTKİB Hedef dergisi)