“KOBİ ve kurumlar, siber güvenlik ile KVKK uyumunda sınıfta kalıyor”

MERSİN/EKONOMİ

Konuya ilişkin yazılı bir açıklama yapan Simer Siber Güvenlik Satış ve Pazarlama Yöneticisi Murat Kum, iş süreçlerini hızlandıran dijitalleşmenin, güvenlik açıklarını beraberinde getirdiğine işaret etti. Küçük-büyük ayrımı yapmaksızın tüm işletmelerin dijital sistemlere bağımlı hale geldiğini vurgulayan Kum, “Dijitalleşmeyle birlikte büyüyen bir başka gerçek daha var, o da siber tehditler. Bugün bir KOBİ için dijital sistemlere bağlılık, elektrik ya da su kadar temel bir ihtiyaç haline geldi. Maalesef, aynı oranda güvenlik yatırımı yapılmıyor. İnsanlar hâlâ siber saldırıyı büyük firmaların sorunu sanıyor. Oysa saldırganlar için en kolay hedef, korunmasız olan küçük işletmeler. ‘Bize bir şey olmaz’ yaklaşımı nedeniyle büyük risk altında olan küçük işletmelerin temsilcileri, bir sabah bilgisayarı açtığında tüm verilerin kilitlenmiş olduğunu görebilir. Bu geri dönüşü çok zor bir tablo. Üstelik siber saldırılar sadece teknik zarara değil, müşteri güveni kaybına da yol açar. O nedenle işletmeler için güvenlik artık bir tercih değil, temel bir iş gerekliliğidir” diye konuştu.

“Bilgisizlik felaket getiriyor”
KOBİ’lerde genellikle bilgi eksikliğinden kaynaklanan ihmaller yaşandığının altını çizen Kum, “Basit bir antivirüs programıyla ya da birkaç dakikalık eğitimle önlenebilecek sorunlar, bazen haftalarca iş durmasına neden olabiliyor. Çalışanlara siber farkındalık eğitimi vermek, kullanılan yazılımların güncel ve yerli olmasına dikkat etmek gibi basit adımlarla birçok risk önlenebilir” ifadesini kullandı.

Güvenlik kamerası verilerine dikkat
İş yerlerine kurulan kamera sistemleri, geçiş kontrol cihazları, personel takip uygulamaları gibi teknolojilerin kişisel veri içerdiğine dikkat çeken Kum, “Bu durum, işletmelere KVKK kapsamında yasal sorumluluk yüklüyor. KOBİ’ler genelde bu sistemleri bir güvenlik yatırımı olarak görüyor ama sistemlerde toplanan verileri korumak zorunda olduklarını unutuyorlar. Kamera kaydını saklayan her işletme, yasal olarak o görüntüden sorumludur. Bu veriler çalınırsa ya da izinsiz paylaşılırsa, para cezası ve itibarsızlık kapıdadır” şeklinde konuştu.

“Yerli yazılım, milli güvenliktir”
Verilerin nerede saklandığının ayrı bir sorun teşkil ettiğini dile getiren Kum, sözlerine şöyle devam etti: “Çoğu işletme, kullandığı yazılımların ya da sistemlerin verileri yurt dışındaki sunuculara gönderdiğinin farkında bile değil. Bir muhasebe programı ya da bir bulut yedekleme sistemi dışarıya veri sızdırıyor olabilir. Yerli ve KVKK uyumlu çözümleri tercih etmek, sadece veriyi korumak değil, aynı zamanda ülkenin dijital egemenliğine katkı sunmaktır. İşletmelerin siber güvenlik konusunu bir maliyet değil, bir risk yönetimi aracı olarak görmesi gerek. Güvenlik altyapısı olan işletmeler hem müşterilerine daha güvenli bir hizmet sunar, hem de olası krizleri baştan engeller. Bu da rekabet avantajı getirir. Yani siber güvenliğe yatırım yapmak, aynı zamanda geleceğe yatırım yapmaktır. Simer Siber Güvenlik olarak, Mersin’de yer alan ofislerimizden işletmelere özel analiz, danışmanlık ve yerli çözüm desteğiyle uçtan uca hizmet sunuyor, bu bağlamda KOBİ’lere açık çağrıda bulunuyoruz: Önlem almak için büyük olmayı beklemeyin. Bir veri kaybı yaşanması için büyük olmak gerekmiyor. Güvenlik, işin kalbidir.”

Kaynak: Ekonomim

Başa dön tuşu