Okyanuslarda beklenmedik ısınma

Başak Nur GÖKÇAM

NOAA Ulusal Çevre Bilgi Merkezleri’ndeki (NCEI) bilim insanları tarafından yapılan analize göre 2024, ortala­ma kara ve okyanus yüzey sıcaklığı açısından gezegende kayıtlara ge­çen en sıcak yıl oldu. Yaşanan tari­hi sıcaklıklar sonucu, Antarktika deniz buz örtüsünü, en düşük ikin­ci seviyeye düştü. Uluslararası Do­ğayı Koruma Birliği (UICN) tara­fından yayınlanan başka bir rapora göre ise küresel ısınmanın okya­nuslardaki oksijen seviyesini bü­yük ölçüde azalttığı tespit edildi.

UICN tarafından yapılan kap­samlı bir araştırmaya göre 1960 yıl­larında okyanuslarda oksijenin az olduğu nokta sayısı 45 iken, günü­müzde ise bu sayı 700’ü geçti. Küre­sel ısınma sonucu iklim verilerin­de yaşanan ani yükselmeler, bilim insanlarını şaşkınlığa uğratmaya başladı.

Aucland Üniversitesi ve Colorado’nun Boulder kentinde­ki Ulusal Atmosfer Araştırmala­rı Merkezi’nden iklim bilimci Dr. Kevin Trenberth’in liderlik ettiği yeni bir araştırmaya göre okyanus­lar, beklenmedik ve alışılmadık bir hızda ısınmaya başladı. Buna gö­re, okyanuslar dünyanın etrafında uzanan iki bantta daha hızlı ısındı. Bunların birinin güney yarımküre­de diğerinin kuzeyde olduğu orta­ya konuldu. Yapılan incelemelere göre güneyde 40-45 derecelik ilk bant dünyanın en hızlı ısınma hı­zına ulaştı.

Ve bu etki özellikle Yeni Zelanda, Tazmanya ve Arjantin’in doğusundaki Atlas okyanusu sula­rında belirginleşti. İkinci bant ise 40 derece kuzey civarında olup, en büyük etkileri Kuzey Atlantik’te ABD’nin doğusundaki sularda ve Kuzey Pasifik’te Japonya’nın do­ğusunda görülecek. Bulgulara yö­nelik açıklamada bulunan Auck­land Üniversitesi ve Colorado’nun Boulder kentindeki Ulusal Atmos­fer Araştırmaları Merkezi’nden Trenberth, “Bu çok çarpıcı. İklim verilerinden böylesine belirgin bir örüntünün ortaya çıkması alışıl­madık bir durum” dedi.

Deniz ekosistemleri bozuluyor

Okyanusların ısınması, denizde­ki yaşamı da olumsuz etkiledi. Ya­şanan ısınma, deniz ekosistemleri­ni bozdu ve güçlü bir sera gazı olan su buharının atmosferdeki seviye­lerini artırdı. Bu durum sağanak yağmurlara ve aşırı hava olayları­na neden oldu. Trenberth ve İklim Dergisi’ndeki makalenin yazarları, ısı bantlarının 2005’ten bu yana, jet akımındaki kutuplara doğru kay­malar, yani Dünya yüzeyinin üze­rinde batıdan doğuya doğru esen güçlü rüzgârlar ve okyanus akıntı­larındaki buna karşılık gelen deği­şimlerle birlikte geliştiğini belirtti.

“Her iki yarımküredeki sıcaklık artışı alışıldık değil”

İklim bilimci Dr. Kevin Trenberth, bilim insanlarının 2000-2023 yılları arasındaki dönemde 2000 metre derinliğe kadar 1 derece enlemdeki okyanus şeritlerini değerlendirmek için ‘benzeri görülmemiş’ miktarda atmosfer ve okyanus verisi işlediğini bildirdi. Yapılan analizlerde, iki önemli bölgenin yanı sıra, tropiklerin çoğunu kapsayan 10 derece kuzeyden 20 derece güneye kadar olan bölgede önemli sıcaklık artışları yaşandı. Trenberth, “Alışılmadık olan şey, her iki yarımkürede de 20 derece enlem yakınındaki subtropiklerde ısınmanın olmamasıdır” ifadelerinde bulundu.

Başa dön tuşu